top of page

Aralıklı Oruç Günlükleri: Ne Demek Yine Kilo Aldım?

  • Yazarın fotoğrafı: Emre
    Emre
  • 16 Ara 2020
  • 4 dakikada okunur

Hayatımın son 10 yılına baktığımda Sibel Can'la yarışan bir profil olduğumu söyleyebilirim. Ölümüne açlık diyetleri, sporlar verilen kilolar, stresle mükemmel bir şekilde dönen kilolar... Şimdi ise aralıklı oruç deniyorum. Bakalım bu yolculukta nasıl ilerliyorum, bendeki etkileri şimdilik neler...


Bir saniye orada bir durun. 2017 yazında böyleysem şimdi yine olabilirim. İnanıyorum olacağım. Çünkü bu sefer hiçbir şey yine farklı değil. İnat aynı inat. Sadece ruh halimi daha stabil tutmaya çalışacağım. Çalışırım değil mi?


Benim gibi yemeyi fazlasıyla seviyorsanız işiniz biraz daha zor tabi ki. Ne yediğiniz, ne zaman yediğiniz, ne kadar yediğiniz... Bunların hepsini düşünürken strese girip aman be deyip yiyenlerden misiniz? Hoş geldiniz.

Aralıklı oruçla ilk kez tanışmıyorum aslında. Bu Ağustos ayında ilk denememde 7 kilo verdim ancak yoğun bir tempoya girdiğim için ve bu olaya diyet gözüyle baktığım için bırakıp sessizce 3 ay içerisinde yeniden aldım o kiloyu.


Sonra 22 Kasım sabahı ettiğim sağlam kahvaltının ardından biraz da araştırma yaparak farkında vardım ki bu bir diyet değil bir yaşam tarzı, yeme alışkanlığının değişmesi. O zaman yarından tezi yok başlıyoruz dedim.


Siz de benim gibi sayılara takıksanız bu dönemlerde ne yedim ne içtim, ne yaktım ne kadar kilo verdim gibi noktaların cevapları sizin için motivasyon olabiliyor.


Motivasyon yoksa bir amaç yoksa bir istek yoksa... Lütfen kendimizi kandırmayalım olur mu? Bu iş emek ve en çok da heves istiyor. Öyle değil mi?

Yukarıdaki alıntı aynen olduğu gibi İspanyolca ile ilgili yazımdan. Olduğu gibi buraya koyuyorum. Bu iş için sanırım en doğrusu kendimize karşı dürüst olmaktan geçiyor. Motivasyon kaynağımızı bulurken bu dürüstlüğe sığınırsak sanırım bir şeyler güzel gidiyor.


Neyse çok uzun etmeyeyim. (Etti) Bu yazıyı 15 Aralık'ı 16 Aralık'a bağlayan gece yazıyorum. Yani aralıklı orucumun 24. gününden yazıyorum. Şimdiye kadar dokuz kilo verdim. Direnç kiloma geldim takılıp duruyorum yaklaşık üç gündür. Bir kırarsam fena geliyorum yalnız. Bu direnç kilosu çevresi noktasında dolaşırken 24 günde olduğu gibi kendimi motive edecek bazı noktalardan destek almaya devam ediyorum. Yorulmak yok!


Not: Bu bir şöyle diyet yapın böyle diyet yapın yazısı değil. Kendimizi motive edecek şeyleri bulmaya yönlendirme belki küçük de olsa bir fikir verme yazısıdır.



Yukarıdaki sofra yeni evime taşındığımda hazırladığım ilk sofra. Yıl 2018. Mümkün mertebe sade ama renkli bir sofra kurmaya özen göstermişim. Dedim ki işte bu! Sen bu sadelikten uzaklaştın. Kendinden uzaklaştın. Bu fotoğrafa baktığımda aniden gelen farkındalığı hazmetmekle uğraştım. Neyime yetmiyordu ki bir yeşillik tabağı, peynir, zeytin ve çay. Mis! Şimdi şiir yazmaya başlarmışım gözyaşları şelale ama...


Neyse bu farkındalığı napayım çeyizime mi koyayım diye düşünürken geldi mi ikinci farkındalık! Haydaa! Bu sefer bir de israf olayı devreye girdi. İşte dedim ki tamam olacak bu iş. Bu ne böyle önünü alamıyorum farkındalığın. İsraf konusuyla ilgili bayağı bayağı Yerli Malı Haftası yazısı yazacağım hazırlayın kısırları. (Ne alakaysa?!)

Uzun lafın kısası fazla kilo da bir israf gibi geldi bana. Fazla kilo konusunda kendi vücut tercihi öyle olan ya da öyle olmak zorunda kalanları tenzih ederek konuşuyorum. Benim gibi, yani bir sağlık problemi olmayan, şımarıklığından kilo alan ve bundan şikayet edenler için söylüyorum. Aslında sadece kendim için desem doğru olacak.


Motivasyon ve farkındalık kısmı tamam. Şimdi işin rasyonel boyutu var. Gün boyu bilgisayar başında çoğu zaman hareketsiz bir hayatım var maalesef. O zaman ne yediğim ne kadar yediğim yemek yediğim 8 saatlik dilimi nasıl değerlendirdiğim de çok önemli hale geliyor. Bu sebeple YAZIO uygulamasını indirdim. Yıllık 40₺ gibi bir ücreti var. İstediğiniz zaman da iptal edebiliyorsunuz. Hemen onu da hallettim.


Uygulama içerisinde aralıklı orucunuzun saatlerini belirleyip ona uygun şekilde bildirim alabiliyorsunuz. Onun dışında evde yaptığınız tarifleri oraya girip gerçek besin değerlerini minerallerine kadar öğrenebiliyorsunuz. Bunun dışında her öğününüzü üşenmeden girerseniz gerçekten çok güzel bir veritabanı olarak kullanabilirsiniz. Onun dışında kilonuzu, günlük su tüketiminizi de takip edebiliyorsunuz.


Ayrıca bayağı güzel tarifler ve tavsiyelerden oluşan bir kısmı da var ki ara ara girip gerçekten sağlam tarifler ekliyorum mutfağıma.


İşte bu uygulama sayesinde hangi günler hangi besin grubundan ne kadar tükettim, neye daha çok dikkat etmeliyim gibi soruların cevaplarını çok rahat alabiliyorum ve çok da güzel takip sağlıyorum. Her öğün için maksimum 1 dakikamı alıyor girmesi.


Ayrıca kendi tariflerimi de giriyorum ki bir daha aynısını aynı ölçüde yapayım ya da istediğim değişiklikleri kolaylıkla yapabileyim diye. Şimdiden 10+ tarifim var bile.


Peki öğünlerimi bu kadar düzenli gireceksem, kesinlik noktasını bir tık daha öteye taşımam lazımdı ve mutfak tartısı aldım. Şimdiye kadar aldığım en işlevsel gereçlerden birisi. 50₺'ye hayatım değişti. Her şeyi tartıyorum ve kaydediyorum o şekilde yiyorum. Böylelikle direkt rakamlar konuşuyor ve öğünlerimi planlıyorum. Hayır zaten dışarıda yemek yeme diye bir şey mümkün değil. O zaman bunu yapmanın tam yeri tam zamanı. Ben alıp da çok memnun kaldığım tartının linkini de bırakıyorum. İlgilisine tavsiyemdir.




Bir de bunun yanında bir akıllı bilekliğim var. Adımlarımı, yaptığım egzersizleri oradan takip ediyorum. Adım sayısını az gördükçe fenalık basıyor akşamları haydi bakalım dans!

Onda da Honor Band 4 kullanıyorum. Bu kadar basit ve işlevsel bir ürünü de bu sürece dahil ettiğim için ayrıca mutluyum. Linkini de bırakıyorum hemen aşağı. İndirimleri takip edin. 200₺'ye çok rahat alabilirsiniz.




Zaten link verdin fotoğrafları da koyup kalabalık mı yapsın istiyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Yok! Biliyorum ki herkes o linklere tıklamayacak. Onun için en azından görseli hafızanızda olsun ki aklınıza düşsün istedim. Yoksa bende laf çok.


Bir de son olarak güzel bir playlist. Temizlik yaparken, alışveriş yaparken, spor yaparken kendinizi iyi hissettirecek bir playlist gerçekten en ufak bir fiziksel aktiviteden aldığınız sonucu katlayabiliyor. Ne demişler "Dance like no one is watching!" herkes evindeyse madem bundan güzel fırsat mı olur? Üşenmeden playlistlerinizi hazırlayın şimdiden.


Ben yukarıda nasıl motive olduğumu bunu nasıl keşfettiğimi çok basit bir şekilde anlatmak istedim. Üstüne bütçemi sarsmayacak ekonomik çözümlerle de zenginleştirdim. Şimdiye kadar her şey çok iyi gidiyor. Umarım bundan bir ay sonra da aynı güzellikte gittiğini yine buradan sizlerle paylaşabilirim.


Yazımın amacı, böyle bir ihtiyacı kendisinde görenlerle aynı noktada olduğumu ancak bir aksiyon aldığımı ve bunun sonuçlarının da şu anda beni mutlu ettiğini, bu mutluluğun çok da zor ve pahalı bir şey olmadığını göstermekti. Söz konusu kilo olunca hassas davranmaya özen gösterdim. Umarım kimseyi kırmamışımdır.


Aklınızda olanın elinizde olması ve bunu yapacak enerjinin içinizde her zaman var olması dileğiyle... Yeni yazıda görüşmek üzere.

Comments


bottom of page